Mehmet Hayri Yıldırım-Kişisel Gelişim,Yaşam ve Aşk Yazıları

Mutluluk denilen bir tür sendrom yayılmış dünyaya. Büyük küçük herkese bulaşmış bir hastalık bu.  Tedavi edilmeyi bekleyen onca hasta var şimdilerde. Kiminin parası var kiminin karakteri var satılan mutluluğu almak için. Ne yani sevgi denilen kavram bizim için geçerli değil mi? Adam gibi sevince mutluluk kuralını ihlal mı ediyoruz yani. Sahiplenmek bize göre dediysek

Çocuktum haklısın ama şarkılar yazabilirdim senin için kalemi tutamayan parmaklarımla hemde. Beni bırak kendim olayım,özgür kalayım biraz sana yazarken şu satırlarımı. Çocuktum radyodan duyduğum cızırtıdan ilham alıp mırıldandığım şarkılar vardı. Evet ama çocuktum. Takıntılı cümleler

Uzaktan sevdim seni ben karanlığın doğmasını beklemediğim bir mevsimde. Yaralarımız vardı ikimizinde sen anılarını düşünürken ben senin geleceğimde olmayacağın günlerin acılarını düşünüyordum. Tutuklu bir aşk aradın sen hep. Ve öylece kaybettik birbirimizi. Şiirlerimdende memnun değildin zaten. Şiirden duvarlar ördüm anılarımızın

Yine köşeye çekilişin.  Sessiz sedasız beklersin zamanın en güzel anını. Alışkınsındır beklemeye. Beklemeyi bekletmeye değişmem. Beklerim ben ama bekletmekten yana değilim. Yüz ifaden değişir güneşin kaybolduğu dahası saklandığı günlerde. Çürümüş bir elmayı düşün yeşilliğini kaybetmiş ve bekliyor öylece. Neyi bekliyor? Yok olmayı... Yürümek istersin bazen yürünmesi zor yollarda. Boş geçen her an düşünürsün. Düşünmek kime göre peki.

Aşk nedir,dedim. Her dilde mi?dedi. Sustum ve dedim ki öyleyse"bana âşekâ anlat". Anlattı tabi. Ne anlattı peki? Bunun sizinle paylaşıyorum. "Aşk,yüreğinin kıpırdamasıyla başlayan bir serüvendir. Aşk,gün gelir gözünü köreltir. Ve aşk mutlulukla hüznün kardeşliğidir." Aşk kelimesi arapça aşekadan gelir. Aşeka nedir?

  Soğanın faydaları şunlardır gibi bir yazı yazmak değil niyetim.Soğan elbette faydalıdır ama onu başka bir zaman yazarım. Doktorluk zor ve önemli bir meslek. Günümüzde her ne kadar doktorluğu severek yapan kesim az olsada. Onlara karşı bir eleştiri yapmak istemiyorum. Malum hayat bizi en çok yada en çabuk para kazanacağımız bir meslek sahibi olmaya teşvik ediyor. Aranızda soğan seven var mı bilemem. Ama bazı doktorların hayat hikayesini dilediğinizde çocukken çobanlık yaparak bir yandanda ders çalıştıklarını söylerler. Çobanlık yaparken öğle yemeğinde sık sık soğan tükettiğini anlatan bir doktor arkadaşla konuştum. Neden soğan diye sordum.

Emek vermiştim uğraşmıştım ve onunla bakışmak benim hakkım diyorsanız yanılıyorsunuz. İlkokul,ortaokul yada lisede böyle bir durum yokken üniversitede slaytlar hocaların vazgeçilmezleri arasındadır. Slayt nedir diye bir soru sormayacağınızı biliyorum. Ama ben googleda yazdım ve açıklayabilmişler mi diye. Çünkü ilkokul çocuğu gidipte

Var olan bir yağmur. Yol alan bir gemi. Ve saklanan bir deli. Kiminin korkusu kiminin umudu kiminin sevinci var bu gece gökyüzünde. Yürüdüğüm yolların her adımını ezberlediğim bir yoldu bu. Sana geldiğim yol. Ben bu yollardan çok geçtim gibi bişeydi

Dünya yaşanılacak bir yer değildi zaten biz aşıklar için. Beden ve ruh yaşlanmayacak gibi değildi. Oysa düzen bozuldu artık. Genç bedenler yaşlı ruhları sahiplenmiş halde. Bense arada kalmış kör kütük bir  aşık. Güvenmek bana göre çocuk oyuncağı değil. Aşk ise bakire ruh ve kalbe sahip olmayan insanlara güzeldir. Ruhumuz temiz kalbimiz

Yoktu aslında varlıkla görevlendirdim düşlerimde.  Sayamadığım her gün tanıştığım yeni insanların ön plana atılma çabalarına aldırış etmeden  Şubat mevsimini  bekleyen çocuklar gibi yaşar oldum. Kımıldayan

Boş bir oda dolu bir korku, boş bir aşk dolu bir yalan... Kimse yoktu yüreğimin kuytu köşelerinde saklanan yada olmasını istemiyordum ben. kin nefret hasret ölüm yalan umut ve düşle dolu bir gençliği kaybettim ben. Aradım umutlarımı güneşin kaçıp kaçıp saklandığı bulutların en sisli buğulu ortamlarında. Saklambaç gibi bir oyun öğrenmiştim çocukluğumda korku ve aşk dolu günleri öğrendim faydasızca. Ölümü çağırdım zamanla, seni değil, ailemi değil, geleceğimi değil, hayallerimi hiç değil. Ben ölümü çağırmıştım. Pişman mıyım?

Düşler ortasında bir dolunaya benzeyen gözlerinle etrafı seçmeye çalışırken bir ses duyarsan eğer bil ki o ses değil sadece dışarı atmak isteyip de atamadığın hislerindir. Hislerine güvenmeyi denedi mi insan. Mutluluğu arar oluyor. Kendine güvendi mi insan. Zamanı hiçe sayıyor. Düşün bence zaman içinde aslında bir hiç olduğunu yada hiç olduğumuzu. Silemezsin tabi yaşantını yada atıp gidemezsin uzaklara. Gidebildiğin yerdeyim,gelemedin ya ah be yine kederdeyim.. Geç gelmene bile razıyken bu yürek,sen hangi geç kalmışlıkların ortasında kaldın. Gelip de öylece bakmana razıyken sen hangi sonsuzluğun acısın da beni seyreder oldun.   Yoruldum yoksun, bekledim yoksun, gözyaşı döktüm yoksun ama acı çektirmek derken bir kötümser insan

Geceye sevdalandı mı insan her kelimesinden biri gece olur derlerdi inanmazdım.  Ta ki şarkıların gece bir anlama büründüğünü hissettiğim güne kadar. Anlamsızca bir şarkı çınlar belki içinde. Ne melodisi belli ne de sözleri kafiyeli. Ama 'beni anlatıyor' dersin.  Dersin ama hisseder mi sigara izmaritine seni aşık eden kişi bu şarkıyı. Bilemezsin.. 'Görünüşe bakmam' derler inandım bende zamanla bu  yalan kelimeye. Allah duyuyor mu bu içimdekileri. Duysun lütfen. Anlamıyor insan yada yanlıştan anlıyor insan. Gülümsemeyi haram ettikleri gibi tebessüm etmeyi de yasakladı bana hayat. 'Hayatı severken beni sev yada beni severken hayatı da sev' dedi kadın. Adam  gülümsedi ve : 'Eğer sen hayatım kelimesini benden duyarsan bir gün anla ki seni yaşadığım anla geleceğimle hayallerimle

   Kocaman gözleri yok ama minik gözleriyle bakarlar dünyaya. Masum bakışlarında gizlerler söyleyemedikleri kelimeleri.

Sessiz ve donmuş halde dilimden dökülen kelimelerimi buraya yazmak yine nasip oldu. Nasip kısmet işine inanmazdım eskiden. Fakat zamanla zamanın acılarından nasip böyleymiş demeyi alıştırdım kendime. Kısmet buymuş belki bu yüzden buğulu gözlerimle karanlığa bakarken yalnız hissetmiyorum kendimi.     Mehmet hayri yıldırım

Merhabalar  Bende sizin gibi araştırdım ve şöyle bir bulguya rastladım. Ve hala araştırmaya devam ediyorum. Öncelikle ilk çözüm yöntemimi uyguladım ve istatistikler değişmedi hala sayfayı yenilediğim de  görüntülemelerimi kaydediyordu. Adsensenin mesajından sonra kafa yormam gerektiğini hissettim. Kısa ve öz bir şekilde yazayım.