Mehmet Hayri Yıldırım-Kişisel Gelişim,Yaşam ve Aşk Yazıları

Gidiyorum kelimesiyle başlayan ayrılıklar gördüm ben yada seviyorum kelimesiyle kandırılan aşıklar. Hüzün sarmıştı duvarları yosun misali. Bir ellerin saramadı yüreğimi. Tutmadı tutamadı. Bırakıp gidesim var ismini kulağımda

Merhabalar  Öncelikle bu yazıyı yazmamın nedeni söylemek istiyorum. Ben google adsenseye başvurdum bugün ve bana gelen postada kasıtlı görüntüleme gibi bişiler yazıyordu. Bende anladım ki bu siteyi oluşturduğumda ister istemez o heyecan ve mutlulukla yaptığım her adımdan sonra sitemi yeniliyordum. Ve sonrasında bana saçma geldi çünkü kendi kendimi kandırmış gibi hissediyordum. Neyse uzatmayayım daha sonra googlede araştırdım ve aynısını uyguladım. Adımları uygulayınız..!!

Hani bazı ses tonları kulağına takılır gece yarısı dinlediğin bir şarkıdan  dinledikçe yastığa sıkıca sarılmak istersin. Sanki herşeyi kaybetmiş sadece uykusu kalmış gibi. Yalnızlığın dibini yaşayan kişiler bence

Erken uyuyunca erken  inandığım olmuştu. Fakat beceremedim bir türlü. Ne kadar erken uyusamda geç kalkmaktan vazgeçmedim. Hele ki üniversite döneminde. Sonra bir bahar akşamında şöyle bir şey düşündüm. Erken uyuyunca bünyen otomatikman senin erken uyanmanı sağlamıyor. Sadece burda bir emir kipi gibi dil bilgisine uygun şekilde kalıplaşmış bir söz var. Uzmanlar bize en az

  Bir dünya düşün paranın geçmediği. Herşeyin sevgiyle alındığı. Lakin düşünmek zor geliyor bana. Çünkü değil paranın geçmediği bir dünya,paran olduğu halde sırada yada kuyrukta beklediğimiz bir dünyada yaşıyoruz şuan. Küçükken paranın bir önemi yoktu hiçbirimiz için teşekkür yada takdirbelgesi aldığımızda aile büyüklerimiz 1 yada 2 lira verirlerdi. Mutlu olurduk ve bilinçaltına para için belge lazım. Belge içinde çok çalışmak yada hile yapmak gelir. Gel zaman git zaman. Sahte belgeler çıkartan bir nesil ortaya çıktı. Peki bu belgeleri kim çıkartıyor

Günaydın korsan karanlığım, bu günde sana geldim ben. Şarkılarımı,şiirlerimi,avuç dolusu aşk getirdim sana ben. Ne hoş oldu dimi hüzünlerimi evde bırakıp sana gelmem. Günaydın saatimin yelkovanını yüreğime vura vura acımasızca kıran zaman. Mavileri aşıp ta geldim ben, bayırları aşk kalbime koyup sana sakladım ben. Gün olur da bakarak sevebileceğim biri ol diye. Uzaktan da severim ben seni. Yanımdasın fakat uzaktasın sis tutmuş gözlerimden. Günaydın bahara aldanmış

''Hayattı oysa acıların fragmanını seyredip uzaklaşmak sonu acıyla bitecek hayallerden.'' Garipti oysa özgürlük için söz sahibi isteyen bir kitle. Yazıktı bedenine saplanmış zehirli dikenleri seyredip elinden geleni yapamamak. Zordu nefesini tutup yaşıyorum hala nefessiz demek. Çaresizdi oysa ufuk adasını gördüğü halde çocuk. Gülümsemeyi orada keşfedeceğine inanıyordu o da diğer insanlar gibi. Soğuktu buralar,üşüyordu kalpler ve buz tutmuştu fikirler. Yanan tek şey vardı o da sevgiydi. Kalabalıktır kalbimiz

Günümüzde insanlar düşüncelerini, ilgi alanlarını ve kişisel duygularını bir alanda paylaşmak için sosyal ağların yanında internet sitelerini de kullanırlar.  Geçmiş yıllara gittiğimizde sadece kodlama dilini bilen kişiler bu siteleri kurup aynı zamanda bunu ticarete çevirmişlerdir. Günümüzde hala bu ticareti yapanlar var ve bunun yanında hazır temaların bulunduğu ücretsiz içerik yönetim sistemleri bulunur. Bunlar; Blogger, wordpress,

Karanlık sarmış dört yanımı ne tutacak dal ne de bir ses görüyorum. Yalnızlığın içime girdiği şu sıralar hayal kurmayı bir yana bırakıp huzuru arar oldum. Sadece içimde bir acı vardı. Teşhisini bile koyamadığım bir acı. Oysa bu hayatta teşhisi konulmayan bir şeyin ilacı olmaz ki bu imkansız hayat felsefesinde. Şimdi uzaklarda bir yerde olmalı anılar. Dur bi avuç daha alayım anılarımdan demeden yok oluyor anılar. Geçmişte kalıyor her şey.  Ne ben anlam verdim zaman betimlemesine ne de zaman beni bağladı kendisine. Düşmerim düşmerim senin yokluğunda bitmeyen kelimeler doğdu sol yanıma. Sanma ki gözlerim başka baharlarda. Ah be düşmerim bir dön şu yüzümün çiziklerine

Başlamak gerekir bir yerden hayata. Tıpkı benim şu an bunları yazmaya başladığım gibi.  Üşenmeden ,çekinmeden,korkmadan ve ciddiyetle. Başlamak lazım umut mezarlığında umut definesini arayan bir çocuk gibi. Sahi neydi değerli olan hayatta? Bir avuç dolu mutluluk mu yoksa bir bukle umut mu?  Sayamayacağın kadar umut topladım ve  deste deste mutluluk koydum yüreğimin bir yanına. Başkaları mutluluk üzerine şarkı söylerken ben hala sözleri olmayan bir melodinin peşindeyim. Bağırıyorum sana çatı kaşlarından yağmur damlayan kadın. Duy beni yada hisset haykırışlarımı. Sar cümlelerimi kendine çek. Malum bahar geldi sende açmak istiyorum bir bahar nergizi gibi. Başlamak istiyorum hayata karşı kafa tuttuğumu zannettiğim geleceğe. Gelir mi o günler bilmem ama gidip de

Empati : Kişinin bir bireyin veya toplumun yerine kendine koyarak duygu ve düşüncelerini anlayabilme eylemidir. Günümüz insanlarda artmasını istediğim bir davranıştır. Tüm bireylerin kişilik kimliğinde yer alması gereken bir davranış. Bir dünya düşünün herkes birbirini anlayabiliyor. Ortada savaş,kavga,laf atma ve küfürden bir dünya kalmazdı. Temiz düşüncelerle karşısındaki insanları anlayarak hayatımıza durmaksızın devam ederdik. En yakınımızdan başlarsak eğer örneğin anne ve baba bizim için çabaladıklarını unutmamak lazım. Ve onlara yardım etmeliyiz. Erkeksin diye evde kız kardeşin yada ablan olsa da olmasa da bütün işleri onların üzerine yıkmamalısın. Mesela yemek yapmayı bilmediğin halde eşine yemek yapmayı dene. Tamam belki tadı güzel olmama ihtimali var ama olsun sonuç olarak bu bile karşındaki insanı anladığın ve onun yerine kendini koyduğun için kivi çekirdeği kadarda olsa yüzünde tebessüm oluşturur karşındaki insanın yüzünde. Öğretmenlerini anlamalı bir öğrenci sabırl...

Kitap,geçmişten günümüze yaşanmış olayları,özlü sözleri,geleceğe dair yazarların düşüncelerini paylaşan ve sayılamayacak kadar faydası olan bir araçtır.  Kitap zihni geliştirir bunun yanında kelime hafızasını geliştirir.  Ve çabuk fark edilirsiniz konuşmalarınızla. Ama siz siz olun amacınız kitap okuyarak dikkati üzerinize çekmek olmasın.  Ne okuduğunu bilmeden gösteriş amaçlı yanında kitap taşıyan bir bireyler var aramızda. Böyle kitaptan verim alamaz zaten birey.  Bazıları müzikle,bazıları yolculukta,bazıları film seyrederken ve bazıları deniz kenarında okumaya meraklıdır.  Bunun gibi kitap okumak için bulunulan konumun önemli olduğunu gösteren fazlasıyla örnek var. Ben küçüklüğümden beridir sessiz ortamda kitap okumaya kendimi alıştırmışım. Ama sessiz bir ortam her zaman bulamazsın tabi . Bu yüzden gürültülü yerde kitap okumaya alıştırsam mı kendimi diye düşünür duruyorum bazen.  Kitap, düşüncelerin kelimelerin savaştığı sahaya benzer.  H...

💓Sezen Aksu ''ihanetten geri kalan''💓 Bir şarkı duyarsın ve çok hoşuna gider. Hep dinlemek istersin fakat üşengeçliğinden bir kelimesini not alıp googleda yazmazsın. Benim de öyle oldu. Hep gittiğim yerlerde çalan bir şarkıydı sezen aksunun bu şarkısı. Geçenlerde üniversiteden türkmenistanlı bir arkadaşımın evine gittim. Kapıyı açtığında bu şarkı çalıyordu. Yeter artık böyle güzel bir şarkının ismini öğrenmek istiyorum dedim. İsmini aldım şarkının. Hep dinliyorum bu aralar. Sezen aksunun zaten hayranıyım. Gönlümüzde taht kurmuş yılların tecrübeli müzik sanatçısı. En azından bir ayda ünlü olup unutulan insanlardan değil. Dinlemenizi isterim bu şarkı gibi sezen aksunun diğer şarkılarını. Ama abartmayın benim kadar zil sesi,alarm sesi,remix hali falan filan. Ne diyoruz.. :) Sıkılana kadar dinlemeye devam. Lakin sıkılmayacağımda kesin. Öyleyse devam..                  mehmet hayri yıldırım

Tolstoy dünyaca ünlü yazarlar arasındadır. Bu kitabında tolstoy yer verdiği hikayelerde okuyucusuna tavsiye ve yol gösterme çabasında bulunduğu anlaşılır. İlk hikayeden başlamak gerekirse etkileyici bir dil ve akıcı bir tarzda cümleler oluşturulmuştur. Hikayenin ismi 'İnsan Ne İle Yaşar',kitap ismini bu hikayeden almıştır. Bu hikayeyi özetlemek isterim size kısaca. Simon= Alt basamak yani fakir bir hayata sahiptir. Kunduracılık yaparak ailesini geçindiriyordur. Matryona= Simonun karısıdır. Simona bağlı kalmıştır. Ve onu çok sever sadece çok kızar. Mihael= Allah'ın cezalandırıp yeryüzüne 3 hakikati öğrenmesi için gönderdiği melektir. Mihael simonla tanışıp onun evinde yaşadıktan yıllar yıllar sonra 3 sorunun cevabını bulduğunu hisseder. Mihael simona artık Allah'ın yanına döneceğini söyler. Melek olduğunu ve yeryüzüne 3 hakikati öğrenmek için cezalandırılıp yeryüzüne gönderildiğini simon ve eşi matryonaya anlatır . Sevginin kudretini öğrendiğini,Allah sevgi t...

🎸❤Gökhan Türkmen 'Dön'❤🎻 Gökhan Türkmen çok sevdiğim şarkıcılardandır. İsyan dolu olduğum lise günlerimi düşününce hep bu adamı dinlediğimi hatırlıyorum. Ne günlerdi ya.😌 Ve zaman ne çabuk geçti. Bu şarkıyı niye seçtin diyecek olursanız şu an onu dinliyorum çünkü. Ve bu duyguyu sizinle paylaşmak istedim. Sıkılmadan dinleyeceğim bir şarkı. Buradan özür diliyorum keşke silmeseydim mutlu olduğum günlerde bu şarkıyı. Çok güzel bir şarkı ve inanıyor musunuz pişmanlık hissi var içimde kısa süreliğine sildiğim için. Gökhan Türkmenle bir alakası yok silmemin sadece hani bazen telefon rehberinizdeki numaraları komple silerseniz ya kendinizi kaybedip. Benimde öyle olu işte. Sanki Gökhan Türkmen bu yazıyı görecek gibi utanıyorum bunları yazarken. Neyse şarkı bitti bekleyin bir daha başlatacam. ..🎵🎺😊

Oysa herkes hayal kuruyordu. Bir anlam vermeden senaryodaki hayali rolüne. Zaman yanıltıyordu,acıtıyordu,yakıyordu,yıkıyordu ve yerden yere vuruyordu. Oysa herkes hayal kuruyordu.Gerçekleşmeyeceğini bildiği halde gerçekleşme ihtimalinin çok düşük olduğunu bildiği halde. İhtimaller yoktu,hatta hiç yoktu ve bu beni üzüyordu. Oysa herkes hayal kuruyordu. Kendini kandırıyordu yada avutuyordu zamanın dengesizliğine karşı. Yalan dolan cümleler geçiyordu bu hayali senaryoda.Ve senaryo yokluktan var olmuştu Oysa ben gülümsüyordum.İnatçıydım evet belkide bu yüzden

Bir zamanlar gözlerim pencere aralığından hayata bakmaya alışkındı. Büyüdüm, oysa sonradan anladım insanların hayata karşı neden kin beslediğini. Etrafına bak bir. Kimi görüyorsun,kim gerçekten mutlu,kim kaç kez gözyaşı dökmüştür. Yada kim ayna karşısında gülümsüyor en içten duygularıyla.Zamanla erimeye ihtiyacın varmış gibi bir his oluşur içinde. Eriyip eriyip yok olmak istersin. Zaten böyle bir histen sonra bedenin sağlam olsa da ruhun çoktan erimeye başlamıştır. Çare bulamazsın.Yazarsın içindekilerini.Onlarca sayfa dolu derdin olduğunu fark edersin. Her gün yeni bir sayfa yazarsın.

Aşktan oluşmuş bir sis gelir gözünün önüne. Aşkla görmezsin göremezsin aşk sisinde. Fakat seversin uzaklarda olduğunu bile bile. Tebessüm edişi gelir aklına ya da küskünlükleri.  Yarını aramazsın arayamazsın gözlerin onu ararken. Ama bilirsin uzaklarda olduğunu. Canını hiçe sayıp gitmek istersin yanına. Korkarsın,yanılırsın

Son defa nefes alırım ihtimaliyle sana tutunmuştu bu kalp. Bir taş üzerinde yeşeren yonca gibi yeşeririm sandım ben sende. Ölümü beklerken bile sen ölüme inat yaşa yinede istersen içimde. Etrafımda bir sen varsın birde kırgın ıhlamur kokulu bahçeler. Yoruldu bu beden bilir misin?

Gün ağardığında bir masal uydurdum ben sana fakat içinde bir sen varsın bir de umutlarım. Sen gitme. Gitme çiçek açan damarlarım kan kokan yapraklarını dökmesin ayaz olmadan.

Yalnızlığın parolasını sevgiye bağlayan bir kişi olmaktan uzak durdum hep. Lakin sevgiyi unutanlar yalnızlığa mahsur kalıyor kendilerince. Bir ömür boyu değil ta ki yeni bir sevgi taslağı kalbinde oluşturana kadar...

                   Reklam vermek veya bilgi almak için iletişim adresi: hayri2445@gmail.com